Aslan kayıp istemiyor

Galatasaray normal sezonun son maçında Manisaspor deplasmanına çıkıyor.

Normal sezonu lider bittirmeyi haftalar öncesi garantiyen Galatasaray Manisa deplasmanında da puan kaybı yaşamak istemiyor.

Hafta içerisinde Melo-Riera kavgası ile sarsılan sarı-kırmzlılarda bu iki futbolcu Fatih Term tarafından kadro dışı bırakıldı.

Ligden düşmesi daha önce kesinleşen Manisaspor da süper ligde oynayacağı bu son maçta zorlu rakibi önünde galibiyeti hedefliyor.

Saat 19.00'da başlayacak olan karşılaşmada Suat Arslanboğa düdük çalacak.

MANİSASPOR-GALATASARAY:

STAT: Manisa 19 Mayıs
HAKEM: Suat Arslanboğa
YAYIN: Lig TV
SAAT: 19.00

MANİSASPOR: Volkan, Akaminko, Dixon, Hüseyin, Ferhat, Yiğit, Nizamettin, Ahmet İlhan, Bekir, Kahe, Isaac
TEKNİK DİREKTÖR: Reha Erginer

GALATASARAY: Muslera, Eboue, Ufjalusi, Semih, Hakan Balta, Engin, Ceyhun, Selçuk, Emre, Necati, Elmander
TEKNİK DİREKTÖR: Fatih Terim

Milli Savunma Bakanı Yılmaz Sivas ta

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, ''Zorlu bir zamandan geçiyoruz. Komşularımızda huzursuzluk had safhada. Ancak öyle bir konjonktürde dahi Türkiye, dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi'' dedi.
İHLAS SON DAKİKA - Sivas Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde oda binasında düzenlenen danışma kurulu toplantısına katılan Bakan Yılmaz, buradaki konuşmasına Afganistan'da düşen helikopterde şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek başladı.

Bakan Yılmaz, istihdam ve üretimin birbiriyle doğru orantılı olduğunu belirterek, işsiz sayısını en düşük seviyeye indirmek istediklerini söyledi.

Yatırım yapan, hizmet üreten ve istihdam oluşturanın yanında olacaklarını ifade eden Bakan Yılmaz, ''Zorlu bir zamandan geçiyoruz. Komşularımızda huzursuzluk had safhada. Ancak öyle bir konjonktürde dahi Türkiye dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi. Dünya ekonomisi 2008 yılında yaşanan küresel krizin etkisinden kurtulamadan 2011'de yeni bir ekonomik buhranla karşı karşıya geldi. Bu dalgadan tüm gelişmiş ülkeler olumsuz etkilendi. Bu ülkeler hangisi- ne kadar etkilendi- nasıl etkilendi- tek tek söylemek istemiyorum'' dedi.

Dünyada ve Avrupa'da bu kriz yaşanırken Türkiye'nin durumunu da anlatan Bakan Yılmaz, şunları kaydetti:

''Her ülkeden memurlar işten çıkarılırken, biz yeni memur alıyoruz. Sağlık harcamaları düşürülürken, biz sağlık harcamalarını arttırıyoruz. Sağlık alanında devrim sayılacak işlere imza atıyoruz. Saygın ülkeler daha Avrupa'da ve dünyada birçok ülkede eğitime ayrılan kaynaklar azaltılırken, biz Fatih Projesi'yle çağ atlamayı ve inşallah 2023 yılında hedeflediğimiz çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkmayı veya o ilk 10 ülke arasında olmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz 9 yılda az zamanda çok büyük işler yaptık. Ülkemizi ve ekonomimizi büyüttük. İhracatımız 2011 yılında yeni bir rekor kırdı. Bu zamana kadar Türkiye'nin hiç karşılaşmadığı 135 milyar dolar oldu. Bu başarı hükümetimizin yol göstermesi, müteşebbislerimizin gayretiyle gerçekleşti. Güney Amerika'yı, Afrika'yı iş adamlarımız ulaşılmaz olarak bilirdi. Uzak Doğu ise bize gerçekten çok uzaktı. Ama Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve bakanlarımız birer ticaret ataşesi gibi çalıştı. Gittiklerinde iş adamlarını yanlarında götürdüler. Artık 5 kıtada gidilmeyen yer yok. Biz Türkiye'yi büyüteceğiz. Türkiye'yi büyütürken, Sivas da büyüyecek. Ekmeğimizi, emeğimizi paylaşacağız. El birliğiyle, sizlerin de katkısıyla Sivas'ın yarınını bugünden daha iyi yapacağız.''

-''Türkiye ekonomisinde kuraklık olmazsa işler iyi gider''-

Bakan Yılmaz, Türk ekonomisinin 2012 yılında hedefledikleri gibi yüzde 4 olarak büyüyeceğini ifade ederek, ''Bu şundan dolayıdır. Türkiye bu yıl bol yağış alıyor. Dolayısıyla tarımsal üretim daha iyi olacak. Herhalde hiç kimsenin bundan şüphesi yok. Yağış bol, Türkiye ekonomisinde kuraklık olmazsa işler iyi gider. Ayrıca bu yıl barajların dolması bahar ve yaz aylarında hidroelektrik santrallerinden elektrik üretimine ağırlık verileceğini gösterdiğinden doğal gaz faturası da azalacak'' diye konuştu.

Ekonominin iyiye gideceğini gösteren diğer işaretlerin de olduğunu anlatan Bakan Yılmaz, geçen yıl doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının yüzde 74 oranında arttığını söyledi. Yılmaz, 2010 yılında 9 milyar dolar olan doğrudan yatırımların 2011 yılında 15.7 milyar dolara yükseldiğini belirterek, ''Türkiye 11 Orta ve Doğu Avrupa ülkesi arasında 272 işlemde 13.7 milyar dolar tutarıyla en çok şirket satın alma ve birleşmesi yapan ülke oldu. Yılın ilk aylarında da doğrudan yabancı sermaye girişleri sürüyor'' dedi.

-Talepler-

Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Yıldırım ise danışma kurulu toplantılarının 16'ıncısını yaptıklarını belirterek, düzenlenen bu toplantılarda Sivas için hayata geçirilmesi gereken konuların ele alındığını ifade etti.

Odalarının 2023 hedeflerini de anlatan Yıldırım, Sivas'ın 2023 yılında ilk 10 kent arasına girmesinin yolunun ortak hareket etmekten geçtiğini kaydetti. Yıldırım, odanın hayata geçirmeyi planladığı Kültürpark Projesi hakkında da bilgi vererek, proje kapsamında el sanatı ve yöresel ürünlerin satışa sunulacağını söyledi.

Danışma kurulu üyeleri de Bakan Yılmaz'a kent için çeşitli konulardaki talepleri iletti.

Toplantıya, Vali Ali Kolat, AK Parti Sivas Milletvekilleri Mesude Nursuna Memecan, Hilmi Bilgin, AK Parti Sivas İl Başkanı Burhanettin Kuru ve danışma kurulunun üyeleri katıldı.

oyun oynamak istiyenler buraya

Chrome’u da indirdiler

Google geçtiğimiz günlerde Chrome’u ‘hackleyecek’ kişiye toplamda 1 milyon dolar ödül vereceğini açıklamıştı. Google için ilk kötü (?) haber geldi. Pwnium adı verilen özel etkinlikte hackerlar Chrome’a sızmayı başardı.
Vancouver’da bu yıl 6.sı düzenlenen CanSecWest konferansında gerçekleşen etkinlik Google’ın kendini sınaması için önemli bir fırsattı. Zira bu etkinlikte katılımcılar web tarayıcılarına sızma konusundaki hünerlerini sergilemekten geri kalmıyor. Geçen yıl Chrome’a sızmayı başaramayan hackerlar bu yıl istediğini başardı ve şimdilik 60 bin dolarlık ödülün sahibi oldu.
Kanada’daki etkinlikte Chrome’un kodlarına girmeyi başaran isim Sergey Glazunov. Rus öğrenci, Chrome’un çalışma mekanizmasını çözdüğü için tebrikleri topluyor. Tebrik gönderen isimlerden biri de Google’da Chrome’dan sorumlu üst düzey yönetici Sundar Pichai.
Pichai, Google+ profilinde paylaştığı mesajda hem hacker’ı tebrik ediyor, hem de bu sızıntıyı kapatacak önlemlerin alınmaya başlandığını duyuruyor.
Yarışmanın kuralları gereği sızıntının nasıl gerçekleştirildiği dışarı yansıtılmayacak. Ancak bu haberle Chrome’un ele geçirelemez bir tarayıcı olmadığını da artık biliyoruz.

Facebook’ta markalar için zaman tüneli neler getiriyor

Dün akşam online pazarlama ile ilgilenenlerin önemli bir bekleyişi vardı. Beklenen Facebook’un pazarlama etkinliğiydi. Halka arz olmak için geri sayıma başlayandünyanın en büyük sosyal ağı, canlı olarak yayınladığı pazarlama konferansında, dijital ajanslar, markalar ve tabii ki kullanıcıları ilgilendiren önemli açıklamalar yaptı.
Söz konusu etkinlik Facebook’un online reklam yarışında kendi bakışını yansıtması ve yeni silahlarını ortaya koyması açısından önemliydi. Twitter‘ın son dönemde attığı adımlara cevap veren sosyal ağ devi, artık marka sayfalarının ‘zaman tüneli’ne geçiş sürecinin tamamlanmasını bekliyor.

Markalara mesaj gönderimi

Yeni zaman tüneli sayfaları ile büyük markaları ve küçük-orta ölçekli işletmeleri bekleyen yeniliklerden biri ve belki de en önemlisi, kullanıcıların markalara mesaj atabilecek olması. Markalar Facebook’ta şimdiye kadar hep hayran bulma yarışındaydı ama artık kullanıcı şikayetlerini de değerlendirmeye başlayacak.

Facebook’un 200 milyon dolarlık veri merkezi bize ne anlatıyor

Teknoloji Moore yasasıparalelinde hızla ilerlerken paylaşım içgüdümüz de bundan faydalanarak başına buyruk şekilde büyümeye devam ediyor. O kadar ki bugün artık veri merkezleri geleceğin ‘yangında ilk kurtarılacak’ alanlardan ve bu listenin zirvesinde artık Facebook’un adı geçiyor.
Construction.com‘un raporuna (PDF) göre ABD’nin en büyük veri merkezleri sıralamasında ilk sırada ABD Ulusal Güvenlik Teşkilatı (NSA) bulunuyor. Dünyanın en güçlü bilgisayarlarına sahip olduğu bilinen veri merkezinin değeri 1,1 milyar dolar.
NSA’in listenin ilk sırada bulunması sürpriz değil ancak ilk 5′e giren Facebook dikkat çekiyor. 800 milyon aktif internet kullanıcısının sınırsız veri paylaşımını yöneten şirket listenin 4. sırasında yer alıyor.

Facebook’a sadece mobil cihazdan bağlananla 60 milyonu geçti

Inside Facebook‘un araştırmasına göre 2011 yılı Aralık ayında 60 milyon Facebook kullanıcısı hesaplarına sadecetablet ve akıllı telefon gibi cihazlarla bağlandı.

Araştırmada Facebook’a mobil cihazlardan yaklaşık 432 milyon kullanıcının bağlandığı söylenirken, sadece mobil cihazlardan bağlananların oranı %13 olarak hesaplanmış.
Araştırmada mobil Facebook kullanıcılarının web kullanıcılarına göre daha aktif olduğu iddia ediliyor. Çünkü bilgisayarlarda çoklu görev kullanımının daha rahat olması kullanıcıların dikkatini dağıtıyor ve Facebook’taki akitiviteyi azaltıyor. Mobil Facebook kullanıcılarıysa paylaşılan içerikleri daha dikkatli inceliyor ve paylaşımda bulunuyor.
Gitgide düşen mobil internet ve akıllı cihaz fiyatları kuşkusuz akıllı cihazlar üzerinde kullanılan sosyal ağ trafiğini daha da artıracak. Son aylarda tablet satışlarının masaüstü bilgisayar satışlarını geçtiği konuşuluyor. Kullanıcı alışkanlıklarındaki bu değişim sosyal ağlardaki trafiği kısa zamanda daha da artırabilir.

Facebook’tan mobil teknolojiler adımlar

Günümüzde internet ve teknolojinin geldiği son noktada bir arama motoru olan Google ile arkadaşlık sitesi Facebook’un ya da e-ticaret sitesi olan Amazon’la teknoloji şirketi Apple’ın kıyasıya rekabet içinde olan rakipler olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Konunun son örneklerinden biri de Facebook’un Mobile World Congress 2012′de mobil kullanıcı alışkanlıklarına yön vermek istediğini açıklamasıydı.
Uzun zamandır HTML5 başta olmak üzere mobil teknolojilerle ilgili önemli adımlar atan Facebook son olarak MWC 2012′de Ringmark ve W3C Community Group‘u duyurmuştu. Rakamlar 300 Milyon civarında Facebook kullanıcısının mobil cihazlar üzerinden Facebook’a bağlandığını gösteriyor. Facebook’ta mobil teknolojiler konusunda önemli söz sahiplerinden olan CTO Bret Taylor sunumunda, mobil uygulamalar yerine tüm mobil tarayıcılarda çalışacak tarayıcı bazlı uygulamaların artmasını istediklerine değindi.
Bu doğrultuda destek verdikleri W3C Community Group‘tan bahseden Taylor, Samsung, HTC, AT&T, Nokia, Verizon, Orange, Zynga gibi şirketlerin de bu gruba destek olduklarını açıkladı. Web teknolojileriyle ilgili standartları belirleyen dünyaca ünlü W3C‘nin alt gruplarından biri olan Community Group’un 2011′in son çeyreğinde oluşturulduğunu da belirtelim. Mobil teknolojilerde standartların yetersiz oluşundan şikayetçi olan Facebook, Communty Group’un cihaz üreticileri, geliştiriciler ve operatörler arasında bir köprü görevi görmesini hedefliyor.
Ayrıca Facebook, mobil tarayıcılar üzerinde çalışan uygulamaların ödeme zorluklarını aşmak için operatörlerle görüşme halinde olduğunu da açıkladı. Şu an ise SMS başta olmak üzere operatör bazlı çözümler, kullanıcıların App Store gibi uygulama marketlerinde yaşadığı deneyimin çok gerisinde kalıyor.
Taylor’ın dediğindiği bir diğer konu ise Ringmark; mobil tarayıcılar için basit bir test servisi. Facebook tarafından üretilen Ringmark ile halkalar halinde listelenen spesifikasyonlardan hangilerinin servisi ziyaret ettiğiniz mobil tarayıcıda desteklenip desteklenmediğini öğrenebiliyorsunuz. Böylelikle geliştiriciler, uygulamalarının hangi cihaz ve tarayıcıda çalıştıklarını görebilecekler. Ayrıca operatörler de kullanıcılarına sundukları akıllı telefonların uyumluluklarını test edebiliyorlar.
Ringmark’ı kullanmak için test edilmek istenen mobil tarayıcıdan rng.io adresine girmek ve testin tamamlanmasını beklemek yeterli. Halkalarla temsil edilen aşamalardan birini aşamayan tarayıcı için bir üst aşamaya geçemeden test tamamlanmış oluyor. Detaylı sonuçları ve hangi özelliklerin desteklenip desteklenmediği ise test sonucunda çıkan detay ekranından öğrenmek mümkün. Örneğin sol tarafta dördüncü nesil bir iPod üzerinde bulunan Safari’den alınmış ekran görüntüsünü görebilirsiniz. Kısa bir süre sonra kodlarını açacak olan servisin ileride de geliştirilmeye devam edeceğini söyleyelim.
Mobil kullanıcıların zamanlarını tarayıcılarda değil de uygulamalarda geçirme alışkanlığı oldukça yüksekken Facebook’un web app (mobil tarayıcı üzerinde çalışan uygulamalar) konusundaki ısrarının ve mobil teknolojilerle ilgili attığı bu adımların nasıl sonuçlanacağını hep beraber göreceğiz.

Yahoo’dan Facebook’a 10 ayrı patent davası

Yahoo geçtiğimiz gün Facebook’a 1o ayrı patent için dava açtı. Patent davası San Jose, Kaliforniya’daki federal mahkemede açıldı. Bu mahkeme, Microsoft, Apple, Motorola gibi teknoloji devlerinin pek çok patent davasına ev sahipliği yapması ile biliniyor.
Facebook’un halka arz öncesinde bu tür patent davaları ile uğraşmasının pek de iyi olmadığını söylemek mümkün. Patent davalarının içeriğinin ise, reklamcılık, sosyal ağlar ve mesajlaşma gibi ciddi konularda olması da Facebook’un halka arz değerlerine etki edebilir. Yahoo patent davalarını kazanacağından emin, Facebook tarafı ise şimdilik sessiz.
Yahoo, Facebook ile anlaşma yoluna gitmeye çalıştığını ancak Facebook bu konuda uzlaşmacı olmadığı için dava açmak zorunda kaldığını ifade ediyor. Yahoo ve Facebook gibi iki dev arasındaki bu çekişmenin en ilginç üçüncü oyuncusu ise Friendster. Friendster ilk başlarda bir sosyal ağ iken, şimdilerde bir online oyun sitesi.

Friendster’ın kurucusu Jonathan Abrams attığı tweetlerle konuya başka bir boyut getirdi. Twitter üzerinden Facebook’un Yahoo’dan bir şey kopyaladığını sanmadığını ancak Yahoo’nun (Yahoo 360 ile) Friendster’dan kopyalama yaptığını iddia etti. Facebook, Friendster’a ait bazı patentleri önceki yıl 40 milyon dolar ödeyerek satın almıştı.
Patent davalarının basit konular olmaması, çok geniş hak taleplerinde bulunmasına yol açabilir. Örneğin sosyal ağların genellikle giriş sayfalarında görülen feed (beslemeler) sisteminin bile bir patenti var.

CES 2012′de parlayacak

2012 hem kişisel olarak hem de sektörel olarak beni çok heyecanlandıran bir yıl. Webrazzi olarak da 2012 yılına hızlı bir giriş yaptık ve bunun yanı sıra 2012 içerisinde gelecek teknolojiler oldukça heyecan verici.
Yılın ilk büyük etkinliği olacak olan ve 140 bin kişinin ziyaret etmesinin beklendiği CES 2012, tüm dünyadaki teknoloji meraklılarının gözünü çevireceği bir organizasyon olacak. Birkaç gün önce sizler için bir ön bakış yazısı hazırlamıştık. Bazı fuarlar etkisini yitirse de, okurlarımızdan gelen yorumlar gösteriyor ki fuarlar hala değerli ve hem tanıtım, hem de yeni bağlantılar edinme konusunda alternatifsiz.
Sizler için bu yıl CES 2012′de hangi önemli cihaz ve teknolojilerin tanıtılmasının beklendiği ile ilgili bir rapor hazırladık.

Las Vegas, baby! Her yıl Ocak ayında Consumer Electronics Association tarafından düzenlenen fuar, Las Vegas’ta gerçekleşiyor. İlki 1967 yılında New York’ta gerçekleşen Tüketici Elektroniği Fuarı’nın uzun bir geçmişi bulunuyor. Fuar aynı zamanda birçok teknolojinin ve ürünün ilk kez duyurulduğu yer olması sebebi ile sembolik bir değer taşımakta.
Her marka ya da ürüne ayrı ayrı yer vermek yerine, ürün gamı olarak ele alacağımız dosyamızda her kategorinin altında, o konuda ürünü olan ve bizim yer verdiğimiz markaların tanıtacağı ürün ya da hizmetlere yer vereceğiz. Hazırsanız, başlayalım!
Akıllı Telefonlar

Akıllı Telefonlar

2012 yılında akıllı telefonların önlenemez yükselişi sürecek. Gün geçtikçe daha çok akıllanan telefonlarımız, CES fuarının da en önemli kalemlerinden birisi. Bildiğiniz üzere Apple, CES fuarında yer almak yerine Ocak ayının sonunda kendi bünyesinde bir etkinlik gerçekleştirecek, Apple’ın orada duyuracaklarına ayrıca heyecanlanıyoruz. Android ekosisteminde bulunan akıllı telefon üreticilerinin fuar boyunca yoğun bir konferans ve konuşma programı oldukları da göze çarpıyor. Samsung, LG, Sony Ericsson gibi markalar 2012 kreasyonlarını CES 2012′de paylaşacak.
Geçen yıl çift işlemcili telefonlar duyurulmuştu ve bu sene dört çekirdekli telefonları göreceğiz. Intel’den işlemci konusunda sürprizler gelebilir. Bunun yanı sıra, 2012 yılında gelecek akıllı telefonların fotoğraf çekme kabiliyetleri oldukça gelişiyor. 12MP ve üzeri çözünürlükleri göreceğimiz akıllı telefonlarda, HD çekimler de standart olma yolunda hızla ilerliyor. 4G teknolojisi de artık yaygınlaşıyor, CES 2012′de 4G destekli modeller göreceğiz.
Marka bazında inceleyecek olursak, Samsung’dan başarılı modeller gelmesi söz konusu. Fakat özel olarak baktığımızda, Sony Ericsson’un Xperia Arc HD (diğer adı ile Nozomi) model telefonunun da bir hayli ses getireceğini tahmin ediyorum. Ayrıca, üzerinde Windows Phone 7.5 Mango işletim sistemi bulunacak olan Nokia’nın yeni telefonu Lumia 900 de tanıtılacak. Birçok firmanın ürünlerini sırf CES fuarında tanıtmak için yetiştirmeye çalıştıklarını da biliyoruz.
Tablet Bilgisayarlar
Gelelim tablet bilgisayarlara. iPad ile tablet sektörü liderinin CES 2012′de yer almayacak olması, -Apple için- dezavantaj gibi gözükse de tüketicilerin iPad dışında tablet bilgisayarların da olduğunu görmesi oldukça yararlı olacak. Zira tabletler gittikçe hızlanıyor ve performansları da artıyor.
Bu yılın en dikkat çekici ürünü Asus’un Eee Pad Transformer Prime‘ı olacak sanıyorum. Performans açısından oldukça güçlü olması beklenen bu cihaz, ekstra ücret ödeyerek alabileceğiniz bir klavye eklentisi ile adeta bir netbooka dönüşüyor. Netbooklara daha sonra tekrar değineceğiz ama tablet bilgisayar kullanırken, bir başka masaüstü ve dizüstü bilgisayara ihtiyaç duymayacağımız günlerin gelmesi söz konusu. Yani tablet bilgisayarların, artan performansları ile birlikte bilgisayarlara rakip olması gündeme gelebilir. Hatta Asus Eee Pad Transformer Prime, bu rakiplerin ilk örneği.

Asus Eee Pad Transformer Prime

Google’ın tablet bilgisayar işine gireceği de söyleniyor fakat büyük ihtimalle CES 2012′de bununla ilgili bir şeyler duymayacağız. Geçtiğimiz yıl Motorola Xoom ile adından bir hayli söz ettiren Motorola’dan da şimdilik pek yüksek bir ses çıkmayacakmış gibi gözüküyor.
Tablet modelleri boyutlar açısından değişik bir segmentasyona girdi ve ürün çeşitliliği arttı, 8″ boyutundaki bir model ile 11″ boyutundaki bir modeli karşılaştırmak pek doğru olmayabiliyor. Ancak 2012 yılında da bu çeşitliliğin devam edeceğini öngörüyorum. Toshiba da 7″ boyutundaki yeni modellerini CES 2012′de tanıtacak. Firmanın 1024×600 çözünürlüğe sahip olması beklenen yeni modelinin görselleri bir İtalyan web sitesi tarafından sızdırılmış durumda.
Ultrabooklar / Netbooklar / Çift Ekranlı Notebook

LG Z330

İlk önce ultrabooklardan başlayalım, bunlar gerçekten de hız ve teknoloji açısından günümüzün önde giden teknolojilerinden oluşturuluyor. Oldukça hafif, ince ve performans açısından da bir hayli güçlüler. Ultrabookların bir diğer özelliği de uzun ömürlü pilleri. Ekranlarının kalitesi ve depolama alanları konusunda da üstün özelliklere sahipler. Kısacası içlerinde yeni jenerasyon teknolojilerin de kullanıldığı bu şık modeller ortalama 1000 dolar ve üstü fiyatlardan satışa sunulması bekleniyor, yani fiyatlandırma olarak da üst düzey.
LG ve Lenovo ultrabook konusunda güzel modeller hazırlamış gibi gözüküyor ve bunları CES 2012′de tanıtacaklar.

Toshiba NB510

Şimdi netbooklara göz atalım. Çoğu insan “artık bitti” gözü ile baksa da, netbooklar oldukça popüler. Hem fiyat/performans açısından güzel oranlar yakalaması, hem de taşınılabilir özellikleri ile taşınabilir bilgisayar pazarından pay kapan birçok netbook modeli mevcut.
Özellikle Toshiba ve Asus CES 2012′de yeni modellerini tanıtacak. Toshiba’nın içinde Intel’in çift çekirdekli bir işlemcisi bulunacak olan NB510 modeli performans açısından güçlü ve fuarda tanıtılacak netbooklar arasındaki en dikkat çekici modellerden bir tanesi.

Acer Iconia

Acer’den Yenilikçi Model
Aslında tablet mi, yoksa dizüstü mü desek karar veremediğimiz bu cihaz, Acer tarafından geçtiğimiz yıl çift ekranlı notebook modeli olarak duyurulmuştu. Bu yıl içerisinde geliştirilen cihaz, CES 2012′de görücüye çıkacak. Son derece değişik bir görünüme sahip olan Acer Iconia dokunmatik ekran ile çalışıyor. Yani klavye üzerinde herhangi bir tuş yok ve aslında dokunmatik ekranın klavyesini kullanıyorsunuz.
İsmi U-Book (Universal Book) olarak geçen notebooku yan tutup bir kitap gibi tuttuğunuzu hayal ederseniz niçin bu ismin uygun görüldüğünü de anlamak güç değil. CES 2012′den sonra bu ürünle ilgili daha detaylı bilgi sahibi olacağız.
Televizyonlar / Ekranlar

OLED Ekranlar

Bu yıl öne çıkacak olan teknolojilerden birisi de OLED (Organic Light Emitting Diode) ekranlar. LCD ve LED televizyonlara nazaran daha canlı renkler sunan OLED ekranlar, düşük tepkime süreleri ile de göze çarpıyor. OLED teknolojisi öncesinde de konuşuluyordu fakat bu yılın farkı, LG’nin 55″ bir OLED HDTV’yi gösterecek olması.
CES 2012′de görücüye çıkacak yeni teknolojiler arasında, 3840×2160 çözünürlüğünde Full HD teknolojisinden toplam dört kat daha güçlü Quad Full HD’ler de bu yılın gözdelerinden. Gözlüksüz 3D TV’ler de CES 2012′de dikkat çekenler arasında olacak.
Google TV
LG’nin atak yaptığı tek konu OLED ekranlı TV’ler değil. LG akıllı televizyonlar konusunda da Google ile işbirliği yapmış durumda ve Google TV, LG televizyonlar üzerinde çalışacak. CES 2012 fuarında LG’nin Google TV’li HDTV modellerini görebileceğiz.

LG Google TV

Microsoft, son kez…
Daha önce yaptığımız CES 2012 ön bakış haberinde belirttiğimiz gibi Microsoft CES fuarında artık konuşma yapmayacak ve fuardaki varlığını hafifleştirecek. Ancak bu, Microsoft’un bu sene sessiz ve uslu çocuğu oynayacağı anlamına gelmiyor. Çünkü Microsoft, Windows 8 ile ilgili bilgiler verecek.
Windows 8 ile ilgili ilginç bir nokta Tobii Technology adlı bir şirketin göz tanıma sistemlerini Windows 8′in arayüzüne entegre etmiş olması. Fakat göz tanıma akla geldiği gibi bir güvenlik önlemi olarak değil, tamamen arayüzü kontrol etmek için kullanılıyor. Yani gözümüzü ekran karşısında oynatarak arayüzde gezinebileceğiz. Daha farelerimizi çöpe atmamıza ne kadar zaman var bilmiyorum fakat bu teknolojinin oldukça ilgi çekici olacağını söylemek yanlış olmayacaktır.

Microsoft Xbox ve Windows Phone’un geleceği ile ilgili toplantılar yapmayı da planlıyor. Xbox konusunda yeni nesil konsolların duyurulmasının vakti yavaş yavaş geliyor. Windows Phone konusunda ise Nokia ile yapılan işbirliği neticesinde ortaya çıkan Lumia serisi mevcut. Yazının akıllı telefonlar bölümünde de yer verdiğimiz Lumia 900, Nokia tarafından tanıtılacak olsa da, Microsoft için de bir hayli değer taşıyor.
Fotoğraf Makinaları
Normalde yeni fotoğraf makinalarının duyurulduğu fuar PMA fuarı olurdu. Fakat bu yıl PMA fuarı, CES 2012 bünyesinde gerçekleştirilecek ve firmalar da duyurularını CES 2012 ile aynı alanda gerçekleştirecek. Japonya’da geçtiğimiz yıl yaşanan büyük deprem, fabrikalardaki üretimlerin durmasına sebep olmuştu. Dolayısıyla birçok firma yeni ürünlerinin çıkış tarihlerini revize etmek zorunda kaldı. Canon’dan pek yeni bir bomba gelecek gibi gözükmüyor. Rakibi Nikon’a baktığımızda ise, Şubat 2012′de piyasada olması beklenen Nikon D4′ü de yakından görmek (5999$’dan satılacağını düşünürsek bu bile harika) mümkün olabilir.

Nikon D4

Belki yer veremediklerimiz, belki de herkese sürpriz teknolojiler ve ürünler olacak CES 2012′de. Ancak 2012 yılına giriş için hızlı bir fuar olacağı, bu yılın eğilimlerinin ve ürün taslaklarının ortaya çıkacağı dikkat çekici bir fuar olacağı kesin.

Maça Doğru: Sivasspor – Galatasaray

...
Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı, Spor Toto Süper Lig’in 29. haftasında Sivasspor ile karşılaşacak. Sivas 4 Eylül Stadı’ndaki mücadele, 5 Mart 2012 Pazartesi akşamı, saat 20.00’den itibaren Lig TV’den naklen yayınlanacak.

Maç: Sivasspor – Galatasaray
Yer: Sivas 4 Eylül Stadı
Tarih: 05.03.2012 Saat: 20.00
Hakemler: Halis Özkahya, Baki Tuncay Akkın, Selçuk Kaya – Hakan Ceylan

Süper Lig’in Zirvesinde, Dokuz Puan Önde
Spor Toto Süper Lig’in 14. haftasında Fenerbahçe’yi 3-1’lik skorla mağlup ederek zirveye yükselen Galatasaray, devam eden süre boyunca liderlik koltuğunu kimselere bırakmadı. Ligde bu sezon en fazla galibiyet alan (19), en az yenilen (3), en çok gol atan (54), kalesinde en az gol gören (21), en iyi averaja sahip olan (33) ve en fazla puan toplayan (63) takım olan Terim’in öğrencileri, 15 haftadır zirvede kalarak bu alanda da rakiplerini geride bıraktı. Süper Lig, bu sezon Galatasaray dışında dört lider daha çıkardı: Fenerbahçe (9 hafta), Bursaspor (2), Eskişehirspor ve İstanbul BŞB. En yakın rakibi Fenerbahçe’nin dokuz puan önünde lider olan Galatasaray, lig tarihinde üç puanlı sisteme geçildikten sonra 28. hafta itibariyle ikinci sıradaki rakibiyle arasında en fazla puan fark yaratan lider oldu.

Galatasaray: 12. Haftadan 28. Haftaya, 44 Puan
Süper Lig’in 11. haftasında Fi-Yapı İnönü Stadı’nda Beşiktaş ile golsüz berabere kaldıktan sonra Sivasspor’u 2-1 yenerek dokuz maçlık bir galibiyet serisine başlayan Galatasaray, 21. haftadaki Eskişehirspor beraberliğiyle koşusuna ara vermişti. Takımımız, bu maçın ardından Ankaragücü’nü 4-0 mağlup etti. Bursaspor’a 1-0 kaybetti, Antalyaspor ile de 1-1 berabere kaldı. İç sahadaki iki puanlık moladan sonra ise dört maçlık yeni bir galibiyet serisi başladı. Gaziantepspor (2-1), Kayserispor (1-0), Mersin İdman Yurdu (3-1) önünde kazanılan dokuz puanı takiben Beşiktaş’ı 3-2 yenen Galatasaray, 17 maçlık sekansta 14. galibiyetini ve 44. puanını elde etti. Ligin ilk yarısında dokuz maçlık seriye başlamadan önce 19 puanla üçüncü sırada olan takımımız, 17 maçlık bu maratonda 44 puanla zirvede yer aldı. Beşiktaş, bu dönemde 33 puan toplayarak Galatasaray’ın hemen arkasında yer aldı. Fenerbahçe (30), Gençlerbirliği (29) ve Sivasspor (28) diğer takipçiler oldu.

Galatasaray v Takipçiler: 6 Maç, 16 Puan
Spor Toto Süper Lig’in zirvesindeki Galatasaray, 28. hafta sonunda arkasından gelen beş takımla bu sezon altı maça çıktı. İkinci sıradaki Fenerbahçe’yi 14. haftada Emmanuel Eboue, Johan Elmander ve Felipe Melo’nun golleriyle 3-1 mağlup eden Galatasaray, üçüncü Beşiktaş ile deplasmanda golsüz berabere kalırken rakibini iç sahada 3-2’lik skorla yenmeyi başardı. Takımımız, dördüncü sırada bulunan Trabzonspor’u ise deplasmanda Johan Elmander, Selçuk İnan ve Ceyhun Gülselam’ın bulduğu gollerle 3-0 yendi. Beşinci Gençlerbirliği, bu sezon evindeki tek mağlubiyetini Emmanuel Eboue’nin tek golünün ardından aldı. Altıncı Sivasspor ise İstanbul’dan 2-1’lik mağlubiyetle döndü. Bu altı maçta 16 puan toplayan Galatasaray, fileleri 12 kez sarsarken kalesinde dört gol gördü.

Kusursuz Formül: 2,5 x (İç saha) + 2,0 (Dış saha)
Galatasaray, bu sezon Süper Lig’de 14 deplasmana çıktı. Ligin ilk haftasındaki İstanbul BŞB (0-2) ve üçüncü haftasındaki KDÇ Karabükspor (1-1) maçlarının ardından evinden uzakta oynadığı dokuz maçı kaybetmeyen Galatasaray, Bursaspor’a konuk olduğu maçta rakibine 1-0 yenilerek serisine veda etmişti. Takımımız, Bursaspor yenilgisinin ardından Gaziantep deplasmanında 2-1, Mersin deplasmanında 3-1 kazandı. Böylece 14 dış saha maçında 28 puana, maç başına ise ortalama 2,0 puana ulaştı. Takımımız, lig tarihindeki son beş şampiyonluğunun dördünde dış saha maçlarında ortalama 2 puan barajını aşmıştı: 2007-2008 (ort. 2,17), 2005-2006 (ort. 2,17), 1999-2000 (ort. 2,23), 1998-1999 (ort. 2,29). Galatasaray, iç sahada ise 14 maçta 35 puan topladı. Dış sahada maç başına ortalama 2,0 puanı olan takımımızın evindeki puan ortalaması ise 2,5 oldu.

1’e Karşı 16: Ligde 16 Takım Üzerinden 19 Galibiyet
Galatasaray, 2011-2012 sezonunda ligdeki 17 rakibinin 16’sını yendi. Samsunspor (3-1, 4-2), Ankaragücü (3-0, 4-0), Kayserispor (2-0, 1-0) karşısında ikişer kazanan takımımız; İstanbul BŞB (4-1), KDÇ Karabükspor (5-1), Eskişehirspor (2-0), Bursaspor (2-1), Kayserispor (2-0), Sivasspor (2-1), Gençlerbirliği (1-0), Fenerbahçe (3-1), Trabzonspor (3-0), Orduspor (2-0), Manisaspor (1-0), Gaziantepspor (2-1), Mersin İdman Yurdu (3-1) ve Beşiktaş’ı (3-2) birer kez mağlup etti. Medical Park Antalyaspor ile her iki yarıda (0-0, 1-1) yenişemeyen Galatasaray, ligdeki 16 takımın mağlubiyet hanesine ismini yazdırdı.

İlk 45 Dakikaya Göre Galibiyet Oranı: 14/19
Galatasaray, bu sezon Süper Lig’de aldığı 19 galibiyetin 14’ünde ilk yarılarda üstünlüğü ele geçirdi. Sezon boyunca 12 farklı takım üzerinde uygulanan formülde rakip fileleri 18 defa sarsan Terim’in öğrencileri, bu 14 maçta soyunma odasına gol yemeden gitmeyi başardılar: Samsunspor (1-0, 3-1), Eskişehirspor (1-0, 2-0), Ankaragücü (2-0, 3-0), Bursaspor (1-0, 2-1), Kayserispor (1-0, 2-0), Sivasspor (1-0, 2-1), Fenerbahçe (2-0, 3-1), Trabzonspor (2-0, 3-0), Orduspor (1-0, 2-0), Karabükspor (2-0, 5-1), Ankaragücü (2-0, 4-0), Kayserispor (1-0, 1-0), Mersin İdman Yurdu (1-0, 3-1) ve Beşiktaş (1-0, 3-2). Galatasaray, ilk yarısını mağlup kapattığı üç maçın ikisini kaybetti. Samsunspor’u ise dış sahada 0-2’den gelerek 4-2 yendi. İlk 45 dakikası beraberlikle tamamlanan 11 maçta ise dört galibiyet çıktı. Bursaspor’a 1-0 kaybeden Galatasaray, bu örnekte altı beraberlik aldı.

Johan Elmander: Puan Kazandıran Faktör
Süper Lig’in 28. haftasında oynanan Beşiktaş maçında perdeyi açan ve finali yapan isim olan Johan Elmander, ligde 11 gole ulaşarak takımımızın en skorer oyuncusu unvanını sürdürdü. İsveçli golcü, bu sezon attığı 11 golün 7’sinde skordaki eşitliği bozarak takımını öne geçirmeyi başardı: Samsunspor (dk. 72, 1-1’den 2-1), Bursaspor (dk. 21, 0-0’dan 1-1), Kayserispor (dk. 39, 0-0’dan, 1-0), Trabzonspor (dk. 5, 0-0’dan, 1-0), Gaziantepspor (dk. 65, 1-1’den, 2-1), Beşiktaş (dk. 15, 0-0’dan 1-1 ve dk. 90, 2-2’den 3-2). Takımımız, Elmander’in eşitliği bozduğu altı maçta sahadan üstün ayrıldı. İsveçli, 4-2 kaybedilen Gaziantepspor maçında skora 2-2’lik eşitliği getirdi. Karabükspor önünde alınan 5-1’lik galibiyette skoru 2-0 ve 3-0 yapan golleri attı. Fenerbahçe karşısında farkı ikiye çıkardı. Johan Elmander, bu sezon kalan 12 maçta (6'sı play-off) üç gol daha atması hâlinde kariyer rekorunu kıracak. Başarılı oyuncu, 2005-2006 sezonunda Brondby formasıyla Danimarka Ligi’nde 13 gol atmıştı.

Melo & Selçuk: Orta Sahada Kariyer Rekoru
Galatasaray orta sahasının ideal iki ismi Felipe Melo ve Selçuk İnan, bu sezon profesyonel kariyerlerinin en golcü dönemini yaşıyorlar. Galatasaray’dan önce sekiz farklı takımın [Flamengo, Cruzeiro, Gremio, Mallorca, Santander, Almeira, Fiorentina ve Juventus] formasını giyen Felipe Melo, 2007-2008 sezonunda La Liga takımlarından Almeira için yedi gol atmıştı. Brezilyalı oyuncu, Kayserispor maçında attığı golle kendi rekorunu egale etmişti. Beşiktaş derbisindeki tek gol ise rekoru kırdığı anlamına geliyordu. Galatasaray’ın başarısındaki önemli etkenlerden biri olan Selçuk İnan, Felipe Melo gibi takımı adına bu sezon sekiz gol kaydetti. Başarılı orta saha oyuncusu, 2007-2008 sezonunda Manisaspor forması giyerken rakip fileleri beş defa sarsmıştı. Selçuk, bu sezon ayrıca 11 defa golden önceki son pası vererek Galatasaray attığı 54 golün 19’una direkt katkı yapmayı başardı.

Sarı Kart Ceza Sınırı: Ujfalusi, Semih, Muslera, Necati
Galatasaray’da Sivasspor karşılaşması öncesinde sarı kart ceza sınırında ise dört oyuncu bulunuyor. Ligde bu sezon yedi kez sarı kart gören oyunculardan Tomas Ujfalusi ve Beşiktaş karşılaşmasında sarı kartla ihtar edilen Semih Kaya, bir defa daha aynı sonla yüzleşmesi hâlinde Süper Lig’in 30. haftasındaki Gençlerbirliği maçında cezalı duruma düşecek. Üçer sarı kartı olan Fernando Muslera ve Necati Ateş için de aynı şart geçerli. Ligde bu sezon iki sarı kart gören Selçuk İnan ise sınırdan bir kart uzaklıkta bulunuyor.

Sivasspor: İç Sahada Tek Mağlubiyet
Teknik direktörlüğünü Rıza Çalımbay’ın yaptığı Sivasspor, Süper Lig’de 28. hafta sonunda 11 galibiyet, 10 beraberlik, yedi mağlubiyet ve 43 puanla altıncı basamakta yer alıyor. Kırmızı-beyazlı ekip, rakip filelere gönderdiği 50 golle Galatasaray (54) ve Trabzonspor’un (53) ardından ligin en golcü üçüncü takımı konumunda. Sivasspor, kalesinde gördüğü 44 golle de ligin en fazla gol yiyen üçüncü takımı aynı zamanda. Çalımbay’ın takımı, bu sezon evi 4 Eylül Stadı’nda 14 maça çıktı. İkinci haftadaki Eskişehirspor (0-4) yenilgisinin ardından evinde 13 maçtır kaybetmeyen Sivasspor, puan sıralamasında önünde bulunan beş takımdan Fenerbahçe’yi 2-0 yenerken, Beşiktaş ve Gençlerbirliği ile 1-1, Trabzonspor ile 2-2 berabere kaldı. Galatasaray, bu sezon ilk kez Sivas deplasmanına çıkacak.

Galatasaray ile Sivasspor Ligde 14. Kez
Süper Lig’deki yedinci senesini tecrübe eden Sivasspor, Galatasaray ile lig tarihindeki 14. maçına çıkacak. Daha önceki 13 eşleşmede Galatasaray’ın galibiyet sayılarında 8-2’lik üstünlüğü bulunuyor. Rakibimizin ev sahipliği yaptığı altı maçta ise Sivasspor’un iki galibiyeti ve üç beraberliği var. İlk olarak 2005-2006 sezonunda Ali Sami Yen Stadı’nda karşılaşan iki takımdan Sivasspor, ilk dört haftayı mağlubiyetsiz geçtikten sonra Galatasaray’a konuk olmuştu. Bitime 13 dakika kala Ümit Karan’ın enfes volesine engel olamayan kırmızı-beyazlı takım, beş dakika sonra Hakkı Hocaoğlu’nun meşin yuvarlağı ceza sahasında kucağına almasını takip eden kazandığımız penaltı vuruşuyla sahadan 2-0 mağlup ayrılmıştı. Bu, Sivasspor’un lig tarihindeki ilk yenilgisi olarak kayıtlara geçiyordu.

Galatasaray ve Sivasspor arasındaki bir diğer ilk, 2010-2011 sezonunda yaşandı. Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena’daki ilk Süper Lig maçında Galatasaray’ın konuğu Sivasspor oldu. 23 Ocak 2011 günü gerçekleşen karşılaşmada Servet Çetin’in 70. dakikadaki tek golü, Galatasaray adına üç puanı simgeliyordu. O sezonun ilk devresindeki maç, Sivasspor’un 2-1’lik üstünlüğüyle sona ermişti. 2011-2012 sezonunun ilk yarısında rakibini evinde ağırlayan takımımız, Engin Baytar ve Milan Baros’un birer golüyle kazanan tarafta yer aldı. Sivasspor’un tek golü Erman Kılıç’tan geldi. İstanbul’daki 90 dakikayı Engin Baytar ve Johan Elmander’in kırmızı kart görmesinden dolayı dokuz kişiyle tamamlayan takımımız, bu maçla birlikte dokuz haftalık galibiyet serisine başlayacaktı.